Kapı Açıldı Boyutlar Karıştı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Diğer günlere göre farklı ve güzel geçmesini istediği için motivasyonu çok yüksek ve zinde uyanmıştı kadın o pazar günü. Neşeliydi ve şarkı söyleyerek kahvaltı hazırlıyordu. Sevdiği, âşık olduğu adam ise o gün olacaklardan habersiz sıcak yatağında uyuyordu.

Bir süre sonra kadın müzik eşliğinde odaya hızlıca girdi. “Hayatım” dedi adama. Adam dehşet içinde sıçramıştı uykusundan ve kapıdaki karısını anlamsız gözlerle süzüyordu. Kadın gülümseyerek ekledi; “korkuttuğum için üzgünüm tatlım. Muhteşem bir kahvaltı hazırladım ayrıca çok sevdiğin pastırmalı yumurtadan da yaptım. Hadi kalk, bugün çok işimiz var.” Tebessüm ederek sonlandırmıştı sözünü. O kadar sevgi doluydu ki gözlerinin içi parıldıyordu. Beyaz saten geceliğiyle kapının girişinde öylece bekliyordu ama adamdan ses yoktu, öylece duruyordu. “Hayatım…?” dedi kadın ikinci defa, biraz daha yüksek sesle, şaşkınlığı açıkça görülebiliyordu.

Kadının ikinci seslenişinden sonra adam yataktan doğrulup küçük bir bölüme iki büklüm oturarak olduğu yerde sallanmaya başladı. Akıl hastanesindeki delilerden farkı yok gibiydi. Oysa dün gece çok neşeli ve mutlu görünüyordu. Bir gece de ne olmuş olabilirdi ki? Kadın anlamış değildi.

“Kapı açıldı, boyutlar karıştı” dedi adam sallanmaya devam ederek.

Kadın anlam verememişti bu söze ve hareketlere. “Tatlım, iyi misin?” diye sordu ancak kocasının görünümü biraz tuhaf olduğu için ona yaklaşmaya çekiniyordu. “Dün gece yeterince şaka yaptın Özgür bugün şaka kaldıramayacağım. Hemen yataktan çıksan iyi edersin.” Diyerek tedirginlik içinde konuşmasını sürdürmeye çalıştı ama çok korktuğu belliydi.

“Kapı açıldı, boyutlar karıştı” diyerek hareketini sürdürdü adam. Başka bir şey söylemiyor ve bir şey yapmıyordu.

“Özgür…” diyerek yavaş yavaş yaklaşmaya başladı kadın. “Beni korkutuyorsun, lütfen!”

Adam bağırarak bu sefer başına vurmaya başlamıştı. Sözlerini de yineleyerek. Defalarca aynı şeyleri söylüyordu. “Kapı açıldı, boyutlar karıştı. Kim kimse; kimse kim?”

“Pekâlâ,” deyip bu sefer geri gitmeye başladı kadın. Bir yandan da telefonundan müziği kapatmış ambulans çağırmaya uğraşıyordu.

“Olmaz, olmaz, hayır. Tamam yapacağım…” adam yataktan bir hışımla çıkmış bu seferde ayakta kendi etrafında dönmeye başlamıştı. “Kim kimse… ha? Evet. Kim kimse; kimse kim? Kapı açıldı boyutlar karıştı.”

Kadın, kocasının bu hareketlerinden sonra korkudan ağlamaya başlamıştı. Sevdiği adam başka bir şey gibi, başka biri gibi davranıyordu. Yavaşça odadan çıkmak üzereyken adam komodinin üzerinde duran tırnak törpüsünü kaptı ve kadının üzerine çullandı.

Kadın adama tekmeler atıyor, ağlıyor ve çığlık atıyordu ama ne yaparsa yapsın bedeni, iri kocasının gücüne fazla direnemedi. Adam elindeki törpüyü kadının gırtlağına üç dört defa hızlıca saplamaya başladı. Acı içinde delinen boğazına bastırmaya çalışıyordu kadın. Beyaz saten geceliği kana bulanmıştı. Kanının sıcaklığı sırtından beline doğru ilerlerken damarlarından boşalan kan içten içe onu üşütüyordu. Gördüğü son şey ise kocası bildiği adamın gözlerinin daha önce hiç olmadığı kadar gerilip açıldığıydı. Adam gözlerini hiç kırpmıyordu. Elleri ve yüzü karısının kanına bulanmış şekilde dışarı attı adam kendini.

Yapayalnız kalmıştı kadın. Canı acıyor ve üşüyordu. Hareket etmek istedi ama başaramadı. Ölümün soğukluğu onu çepeçevre kuşatmıştı. Gözlerinin parlaklığı yavaş yavaş sönmeye başlamıştı. Zihninde ise kocasının zikrettiği sözler tekrarlanıyordu “kapı açıldı, boyutlar karıştı. Kim kimse; kimse kim?” Açılan kapılar yaşam ve ölümün kapıları mıydı? Karışan boyutlar sayesinde artık ölüyor muydu? Peki onun suçu neydi? Kocası neden kimse olmuştu? O kimdi? Acı içinde gözlerini kapattı kadın…

Büyük bir gürültüyle açtı gözlerini. Odanın içi karanlıktı, televizyonda ise kaçışan insanlar bulunuyordu. Panikle doğrulup baktığında üzeri açık kalmıştı bu da onu üşütmüştü ama başını yasladığı kocasından taraf olan yerleri sıcacıktı. Hemen boğazına dokundu, bir çukur olmuştu orada. Elleri titriyordu kadının. Kalkıp televizyonu kapattı ve odanın ışıklarını açarak aynanın karşısına geçti. Boğazında bir iz vardı. Kocasının yanına gelip baktığında hırkasının düğmesi olduğunu gördü, boynundaki işaretin sebebi bu olmalıydı. Çok korkmuştu, korkusu ve yaşadıklarının acısıyla kocasına iyi bir tokat patlattı. Tokat’ın acısıyla aniden gözlerini açan adam sersemlemiş şekilde karısına bakıyordu. Gözleri kan çanağı olmuş ve yanağı da acıyordu.

“Aşkım” dedi adam anlam ararcasına. Kadın hıçkıra hıçkıra ağlayarak yere çöktü. “Ne oldu?” dedi adam ama kadın öyle ağlıyordu ki onu elinden tutup kaldırdı ve rahatlatmak için sıkı sıkıya sarıldı. “Buradayım, her ne olduysa korkma! Her zaman yanındayım sevgilim” Dakikalar sonra kadın kendine geldiğinde olan biteni anlattı adama. Adam tebessüm ederek kadını elleriyle boğmaya başladı. Kadının korkuları tekrar ortaya çıkmıştı. Kocasının kolları arasında yine yaşam mücadelesi veriyordu. Nefesi solup giderken aklında bir soru vardı bu da mı rüyaydı? Yoksa bu sefer ölüm onu gerçekten kucaklamaya mı gelmişti?

Kapı Açıldı Boyutlar Karıştı

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Yazıver ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!